6 Eylül 2021 Pazartesi
Meskensiz
Şu kancaya takılalım, kayıp kaçalım seninle buralardan. Sen beni kap kolumdan tut götür. Ya da ben seni alayım rüzgarıma. Uzaklara doğru gidelim ayaklarımız yere basmadan. Belki yıllar boyu uçarım seninle. Belki birkaç dakika sürer tüm büyüsü. Şimdi sen ağız dolusu itirazlarla gelirsin bana; "Ne kadar süreceğini hesap etmektense seyre dalsak olmaz mı?" dersin. Olur. O da olur elbet ama şimdi değil. Sen ufka gözlerini dikmiş etrafın röntgenini çekerken ben seni seyredeceğim. Ne kadar sürer bu düş? Hem ayaklarım yere değince kaç vakit geçti sanacağım? Normalinden uzun mu gelecek? Yoksa tek nefeste geçmiş bitmiş mi olacak tüm yolculuğumuz? Bittikten sonrası peki ya?.. Asıl orada başlamıyor mu maskelerimiz düşmeye? Gerçek tanışmalarımız hep ayrılıklardan, bitişlerden sonra değil mi? Oyunlar kurup oynarken kim kimi sahici tavrıyla görebilir ki? Rollerimiz ele geçirmez mi bizi? Bak şimdi uçuyoruz seninle iki tayyare gibi. Biraz seyyar Tayyar amca gibi... Duraklarımız var ama yerimiz, yurdumuz, bir meskenimiz yok bizim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Uzlet Türküsü
Azık ettim geçmişi kendime Yolum uzun sırtım terli ama gözümde bir direnç var Yanımda bir buruk nota bir yarım güfte Tamam olmayı be...
-
Bu yazı 8 Şubat 2019 günü YeniBirlik Gazetesi Kültür&Sanat sayfasında denk geldiğim 'Töre' Leyla Gencer sahnesinde başlıklı h...
-
The New Yorker'dan... Tomris Yaşam'ın evinden çıktı. Şapkasının tüyünü okşadı. Yakalarını sıkıca kavradı. Tek tek düğmelerini yoklad...
-
Başladığın yere geldiysen eğer 'tekamül' başlar. Dr. Sait Başer 'Döngüsellik' ve 'temsil' olguları üzerinde...
Olmuş. İlerleme var. Diğerlerinden daha derli toplu bir resimaltı.
YanıtlaSilDerli toplu da güzel dağınık da güzel... Hepsi ayrı bir tarz...
Sil