24 Mayıs 2019 Cuma

Sanat ve bilim gençliğin tek ilacı

Evet, sevgili okuyucular;

Sanıyorum artık küçük bir ara vermenin zamanı geldi. Epeydir ihmal ediyordum sizleri. Daha iyiye hep beraber yol alabilmek için bu küçük ayrılığa ihtiyacımız olduğu kanaatindeyim. Kısa bir yenilenme döneminin öncesinde size küçük bir veda yazısı bırakıyorum. Bu yazıda, Prof. Dr. Nabi Avcı Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından sergilenen, 12 Mayıs 2019 günü izlediğim On İkinci Gece adlı tiyatro oyunu ile alakalı notlarımdan bahsedeceğim.

Öncelikle...
Oyunda kullanılan metne müdahale edildiğini belirtmek gerek. Diyaloglar, yer yer seyirciyi güldürecek biçimde değiştirilmiş. Öğrenci arkadaşlar, bu değişikliği kendi başlarına yapmışlar. Diyalogları dinlerken sosyal mesajlar içeren alt metinler görmemek elde değil. Bu bilinçli mi yapılmıştır? Orasını bilemiyorum ama izlemesi keyif verdi açıkçası. Oyunun akışında görülebilecek tek kusur, güldürünün bütün sahnelere yedirilmemiş olması. Ancak oyunun bu haliyle de bir çok profesyonel tiyatro ekibine taş çıkartacak potansiyelde olduğu açık! Çünkü, henüz lise öğrencisi olmalarına rağmen, kendi başlarına derslerinden, zamanlarından, sınav puanlarından ve rahatlarından fedakarlıkta bulunmuşlar.

Milli tiyatro tartışması
Bu arkadaşlar, oynadıkları oyuna saygı ile yaklaşmışlar! Bunu günümüzdeki birçok tiyatro ekibinde dahi görmek mümkün değil! Dolayısıyla profesyonel tiyatro ekiplerinin, tarihi karakterleri gülünç duruma sokarak milli sanat icra ediyoruz diyebiliyor olması oldukça ironik. Konuyla alakalı kültür işleri ile ilgilenen masaların kesinlikle çalışma yürütmesi gerekiyor. Bir milli tiyatro açığı varsa bunun 'işine saygı duyan' ve 'işin ehli' olan kişiler tarafından yapılması gerekir. Aynı zamanda gerekli eğitimleri almış kişilerin bu ekiplerde görevlendirilmesi gerektiği ihtiyacı ortadadır. Örneğin metinler yazılırken ceylân anlamına gelen gâzâle sözcüğü gazele olarak yazılmamalı, okunmamalı ve oynanmamalı. Hele ki bunu adı sanı olan büyüklerimizin yazdığı oyunlarda görmek, Türk gençliğinin kültür ve sanata olan inancını kırmaktadır. Branşlaşma çok değerli bir şey ve bunun nimetlerinden faydalanılmalı.

Yeniden emek...
On İkinci Gece için sarf edilen emeği  anlatmak için 'Keşke kostümleri görseydiniz.' der geçerim. Çünkü sahnede kullanılan materyallerin neredeyse tamamı öğrencilerin el emeği ile imal edilmiş!

Küçük yaştan itibaren tiyatro eğitimi verilsin
Keşke bütün devlet okullarında bir tiyatro dersi olsa!.. Ama o derste sadece tiyatro olsa! Birinci sınıftan itibaren bütün öğrenciler bir ekibin parçası olmayı tadabilse! Ve bu ekip bir sanat eseri ortaya koyabilse! Derslerde de tiyatro eğitimi almış insanlar eğitse öğrencileri. Tam on iki yıl boyunca disiplinli bir şekilde tiyatroya dair eğitim alan bir gencin canlı bomba olma olasılığı oldukça düşecektir, aksine, topluma zararlı olabilecek her şeyin de karşısında ferasetle duracak potansiyeli olacaktır. Çünkü sanat ruhu yumuşatan ince bir doğayı çocukluktan aşılamış olacaktır. Memleketimizin sanata verdiği ehemmiyeti de görme şansımız olabilse böylece, keşke. Ancak konu tiyatro. Tiyatro sanat olmanın da ötesine geçer, çünkü aynı zamanda bir iletişim yöntemidir..

Oyunculuk
Karşınızda gözleri sizin üzerinizde bir sürü izleyici, siz bir tirad okumak zorundasınız, bunu heyecanlanmadan, diksiyon ve nefes kurallarına dikkat ederek aynı zamanda da müthiş bir oyunculuk sergileyerek yapmanız gerekiyor. Tabii bütün duyguyu da izleyiciye geçirmeniz gerekiyor. Kah güldürmek için kah ağlatmak için. Oyunculuklar müthişti! Tek eksik diksiyon ve fonetik konusundaydı. Ancak özellikle, soytarı ve şövalye karakterlerinin oyunculuklarına diyecek yoktu doğrusu. Ayrıca Malvolio'nun jest ve mimikleri karakterin yapısına oldukça uygun sergilenmişti. Ses tonu dahi bu karaktere özel çalışılmışcasına etkileyiciydi. Şövalye karakteri dinamizmini, aylaklığını izleyicisine sorgu içeren bir güldürüyle işledi. Yine çok başarılı bir oyunculuk, soytarı tiplemesiyle karşımıza çıktı... Ekibin içerisinde sahne ışığı olan öğrenciler var. Bu öğrencilerle tek tek ilgilenilmesi ve geleceğe dair ufuk açıcı küçük destekleyici hareketler yapılması gerekiyor.

Marifet iltifata tabiidir
İşte, On İkinci Gece oyununu izlerken aklımdan geçen bir başka konu da şu, bu çocuklara sınavlarında ek puan verilmeli veya karneye yansıtılmasa bile bir şekilde teşvik uygulanmalı. Okulda bir tiyatro ekibi kurulmalı ve bu ekibe ehliyet sahibi bir kişinin rehberlik etmesinin önü açılmalı. Çünkü okullar öğrencileri ile sanatın ruhunu buluşturmalı! Çünkü sanat ve bilim gençliğin tek ilacı! Konuyla alakalı Prof. Dr. Nabi Avcı Anadolu Lisesi'nin öğrencileri için elinden geleni yapacağına inancım tam.

Ekibin başarılarının devamını diliyorum. Umarım destekçisi bol olur bu arkadaşlarımızın ve diğer gayretli tüm öğrencilerimizin...

Çünkü sanat memleketimizin hayat damarıdır...

Uzlet Türküsü

  Azık ettim geçmişi kendime Yolum uzun sırtım terli ama gözümde bir direnç var Yanımda bir buruk nota bir yarım güfte Tamam olmayı be...