19 Temmuz 2020 Pazar

Bulgurseverler Derneği

Bayanlar baylar, Bulgurseverler Derneğine hoş geldiniz. Burada salçasız, sarımsaksız, soğansız bulgur pilavı pişirmek de yemek de yasaktır.

Dikkat! Dikkat! Bulgurseverler Derneği Başkanı Mehmet Celal Patavatsız konuşuyor. Bayanlar ve baylar Bulgurseverler Derneğine hoş geldiniz. Burada salçasız, sarımsaksız, soğansız bulgur pilavı pişirmek de yemek de yasaktır. 

Akşam eve gelecek. Son iki saat kaldı. Gün boyu evin kıyısını köşesini temizleyeyim derken saati akşam etmişim. İşten gelecek. Evde yemek yok. Gelsin kendi yapsın desem, beceremez. Hem yemeklerimi yerken kendinden geçişini seyretmeyi de pek seviyorum. Ettiği iltifatlar da cabası. 

Ocağı yakıyorum. Nenemin gözleri beliriyor ateşin içinde. Nereye gitsem benimle geliyor bakışları. Tencere ısınıyor. Önce zeytinyağı... Tereyağını sever Mehmet, az tereyağı da koyalım. Telefon çalıyor. Açıyorum, efendim Mehmet. Nasılsın diyor. İyiyim, işler nasıl diyorum. Dernek sakin bugün. Ne güzel diyorum sıkkın bir edayla. Acelem var canım sonra arayayım ben seni olur mu? Tereyağına sarımsakları bırakalım bakalım. Olur, akşama ne var yemekte? Pilav ve tavuk canım iyi günler. Sarımsakların ardından bulgur. Azıcık kavuralım şu bulgurları. Şimdi de su...  

Ocakta tüten duman evi sarıyor. Duvarlarda dumandan sarmaşıklar. Akşam güneşi perdelerden içeri sızıyor. İri ağaç yaprakları hafif esen rüzgar ile salon penceresine dokunuyor. Pencere pervazlarının beyazı grileşiyor. Küçük bir tırtıl pencere kenarından içeri girmeyi deniyor. İzin vermiyorum. Minik bir kağıt ile ait olduğu yere geri gönderiyorum. Seni özleyeceğim. 

Salonun yerlerini sabah temizlemiştim. Sıra koridorlarda. Şimdi oraları süpürmek gerek. Son yarım saat. Kapı çalarsa da güzel görünmek lazım. Sade bir güzellik de yeterli. Gösterişli olmak zorunda değil. Süpürge çok toz kaldırıyor. Mutfağın kapısını örtmeli. Yemeklere toz bulaşmasın. Odaların kapılarını ve pencerelerini açmalı. Toz dışarı çıksın. Evin havası düzelsin. Oda... Kıyafetler dağınık. Katlamak, toplamak lazım. Son beş dakika. Demir kapının sesi geldi. Merdivenleri çıkışından tanıyorum onu. Adım atışından. Kollarını iki yana açışından. Elli metre öteden, ilk görüşte... Anahtarla açmaya çalışıyor kapıyı. Koşup üst kilidi açıyorum. 

İki şişe gazoz. Poşeti yere koymayı deniyor. Ver bana diyorum. Hoş geldin. Burası Bulgurseverler Derneği diyor cevaben. Gülümsüyoruz. Kokuları içine çekerek mutfağa doğru yürüyor. Kapağını açıp pilav kaşığı ile içinden yemeye çalışıyor. Döke saça... Salça koymamışsın buna diyor. Ama yine de lezzeti yerinde. Tüm gece bulgura konuşuyor. Salçalı olacaktı. Salçalı olmalıydı. Bir dahakine salçalı yaptıracağım sana. Bulgur pilavı salçalı olur. Bulgurseverler olarak biz bu duruma karşıyız. Tek eksiği salçası. Her şeyi çok yerinde. 

Mehmet konuşurken, mutfağın, salonun pencerelerinden içeri mahallemizin kedileri, kuşları ve köpekleri giriveriyor. Kuşlar bulgura talim. Kediler ve köpekler tavuk için kavgaya tutuşuyor. 

Ellerine sağlık hanım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Uzlet Türküsü

  Azık ettim geçmişi kendime Yolum uzun sırtım terli ama gözümde bir direnç var Yanımda bir buruk nota bir yarım güfte Tamam olmayı be...