4 Ocak 2022 Salı

Kuşatma

Şimdilerde yalnız başına kalacağı bir otel odası arıyordu. Bu defa tek başına. Ne Mihenk ne Sevgi ne de başka biri... Kimsenin olmadığı bir odadan İstanbul'un tarihi manzarasını seyrederek şarabını yudumlayacak, peynirinden tırtıklayacaktı. Hatta kafası güzelleşirse biraz yazardı, ama en güzeli Sevgi'nin bir an için terlikleriyle çıkıp gelmesi olurdu. Kapıyı usulca kapatıp bardaktan bir yudum alırdı. Yan tarafa geçer otururdu sessizce belki de karşı tarafa... Sevgi sessizlikten sıkılır. Muhabbet edecek gücü yoksa bile fonda bir müzik olsun ister. Zaten gelse ya o Yalnız'ı kuşatırdı ya öteki Sevgi'yi ablukaya alırdı. Belki yalnız başka hiçbir şeye gerek olmadan sevgi tarafından kuşatılmalıydı. Sevgi de yalnız ellerine emanet etmeli sessiz sevdasını. Kendinden köşe bucak saklanmadan, sonunda zuhur eden bakışların usul dokunuşlarıyla sevmeli. Kendini cennetten sürer gibi koşmadan, kuşatmanın, kuşatılmanın tadını çıkarmalı sürgün ruhlar...

"Arkadaşlarım soruyor seni. Geçiştiriyorum. Seni kendime saklıyorum. Eskileri dinliyorum bugünlerde. Yine geceler ağır olacak sabaha kadar, diyor Nükhet Duru. Zaman nazar boncuklarını tenime asıyor sen yokken. Yanımda salkım saçak üzümler... Bu sefer otelin mobilyaları kahverengi ahşaptan. Manzarası da var. Duvarları mavili beyazlı..."

Uzaklarda olsa da hep yanı başında Sevgi. Bir yerlerden çıkıp erişiyor, içine gelip yerleşiyor. Mağrur kamutanı o bu kuşatılmış kentin. Kuşatmayı kaldıracağı zamana dek teslim olmayacak yalnız. Yalnızdı, itilmiş, kakılmış, satılmış ve nihayet artık kuşatılmıştı. Kente yürüyen orduların başına geçti şimdi. Yalnız nerede başlıyor Sevgi nerede bitiyor anlamakta zorlanıyor. İzleyen kim, isteyen kim, duran kim, susan kim, konuşan kim, heyecanı göğüs kafesinden taşan hangisi anlamıyor. Şimdi kuşatmadan kaçamayacak. Kuşatılmış tüm kentler gibi ağır ağır...

"Belki bir savaş bu aramızda cereyan eden rüzgar. Ve Sevgi kalbinde vurulan köslerin ürküntüsü ile göğüs geçiriyor."

Teslim ol.
4 Ocak 2090 Çarşamba
Üsküdar İstanbul

Sevgi zaferinden emin gülümsemesiyle kapıda belirdi.

1 yorum:

Uzlet Türküsü

  Azık ettim geçmişi kendime Yolum uzun sırtım terli ama gözümde bir direnç var Yanımda bir buruk nota bir yarım güfte Tamam olmayı be...